The Road to Guantanamo





Hakkaten olağanüstü bi iş karşımızdaki: Her ne kadar geçen hafta içi izlemiş olsam (30 mart 2009 civarı..) ve hatta sözkonusu hapishane kapanmış olsa da, etkileri kolay kolay silinmeyecek bi belgesel-
Ruhel, Asif ve Shafiq'in Pakistan'a gidişleriyle açılıyor film: Afganistan'a gittiklerindeyse, hiç de ummadıkları şeyler gerçekleşiyor ve kendilerini Guantanamo'ya sevk edilirken buluyorlar.. Suçsuz olduklarının kanıtlanması ve yeniden Pakistan'a gidip düğünü yapmalarını izliyoruz..
Filmde anlatılanlar gerçek ve fakat, çekimler daha sonra yapılmış (o tarihlerde çekim yapmanın mümkün olmamasının yanı sıra, Winterbottom'ın üçlünün yaşadıklarını geç öğrenmesinin de payı var sanırım bunda..)
Arada arşiv görüntüleri de giriyor, ancak kullanım yüzdeleri oldukça düşük..

Ruhel, Asif ve Shafiq'in Afganistan'da tutuklanmalarının ardından yaşadıklarıysa kelimelerle anlatılacak gibi diil: Amerikan askeri birliğinin konteynerlere "yüklenen.." insanlara ateş etmelerini, sağ kalanları günlerce aç-susuz bırakmalarını, sahte delillerle ve işkenceyle suçlarını kabul etmeye zorlamalarını, kısaca tutukluların her türlü insani hakkını ellerinden almalarını izliyoruz: Bunların arasındaysa tek kişilik hücrelerde tecrit etmekten, yüksek volümde Cradle of Filth ve Mondo Generator dinletmeye, kimseyle konuşmaya izin verilmemesinden, güneşin altında bekletmeye, tekmelemekten, copla dövmeye kadar geniş bi işkence yelpazesi var..
Ancak, en kötüsüyse, sahte deliller ve psikolojik işkenceyle tutukluları isnat edilen suçları kabullenmelerini sağlamak için didinen ekipler: Korkunç bişii..

Guantanamo şu an kapanmış dahi olsa, film, tarihe not düşmesi bakımından işlevini daha da artırıyor..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NoDerivs 3.0 Unported License.