3. Yaş Kutlaması: La Cérémonie



yucinematek 3. yaşını doldurdu bugün, sene başından nisan ayına kadar iş yoğunluğu, sonra da hayatımın tepetaklak olması dolayısıyla yeteri kadar ilgilenemedim bu sene blogla. Çok sevdiğim İstanbul Film Festivali hakkında bile film yazamadım, falan filan. Öyle işte, film izlemeye devam edin.

3. yaş kutlaması için La Ceremonie'yi seçmemin sebebi, izlediğim ilk Isabelle Huppert filmi olması. Bunca senedir hayranlıkla izlediğim tek oyuncunun bu filmini her ne kadar pek sevmesem de ilk aşk unutulmadığı için özel bir yeri var.

Okuma yazma bilmeyen bir hizmetçi ile çocuğunu kaybetmiş yalnız bir kadının hikayesi kesişince ortaya ilginç ve de kafası karışık bir film çıkıyor.Tipik bir folie a deux vakası izliyoruz filmde. Benzer psikolojik sorunlara sahip iki karakter delüzyonlarını paylaşmaya, saçlarını benzer şekilde örmeye ve sonunda da öldürmeye başlıyorlar.

Filmin bir de sınıfsal okuması var: Chabrol her ne kadar "son Marksist film" diye dalga geçse de, filmin sınıfsal söylemleri fazlasıyla kör parmağım gözüne olduğu için ciddiye almak mümkün değil maalesef. Benzer bir karikatürizasyonu Haneke de ilk dönem filmlerinde bolca kullanıyordu biliyorsunuz-
bu paragrafı klişeseverler için yazdım.

Oyunculuklar ise muazzam: Özellikle hikayenin merkezindeki iki kadın kadar, evin "kokona" hanımı Jacqueline Bisset de rolünün altından başarıyla kalkıyor. Isabelle Huppert'in zaman zaman overactinge kayan, Sandrine Bonnaire'ninse minimal oyununa hasta olmamamk mümkün değil.

İzleyin ve deliliğinizi paylaşabildiğiniz insanların kıymetini bilin



Read more
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NoDerivs 3.0 Unported License.