The Last Exorcism


'10 yapımı Daniel Stamm filmi The Last Exorcism, her yönüyle izleyiciyi ters köşeye yatıran bir film.. Bu ters köşeye yatırma durumuysa ilk önce trailerıyla alakalı: Trailerını ilk izlendiğinde -yine, bayağı bir korku filmiyle karşı karşıya geleceğimizle müjdelenmiş oluyorsunuz.. Daha çok gişe yapmak için filmin böyle bir yönteme başvurması anlayışla karşılanabilirdi, eğer hakikaten de kötü bir korku filmi olsaydı.. Bu açıdan bakıldığında filmin bir yapımcı terörüne (kim olduğunu bilmeme ihtimalinize karşı belirteyim: Eli Roth da filme para yatıranlar arasında yer alıyor..) kurban gittiğini, ve daha kötüsü yanlış bir şekilde pazarlandığını söylemek yanlış olmaz: Zira karşımızda bir korku filmi bile yok.. Din bezirganlığı ve muhafazakarlığa karşı ciddi bir eleştirel tavrı olan filmi bu şekilde "satmak.." hakikaten filme/yönetmene hakaret niteliğinde..

Filmin hikayesiyse kısaca şöyle: Bir din bezirganı papazımız var, şeytan çıkarma işlerini de hallediyor tabii arada.. Eğlenceli bir vaiz, arada yemek tarifi verip veremeyeceğine bahse tutuşacak kadar işini ciddiye almıyor, Tanrı'ya olan inancında da belli bir eksiklik göze çarpıyor, ve kendisine gelen onlarca mektuptan biri, birisini seçerek bir şeytan çıkarma işinin görüntülenmesine izin veriyor, hazırladığı düzenekler sayesinde şeytanı çıkarıyor, ve fakat şeytan bir türlü gitmiyor, ekipçek çeşitli şüphelere kapılmalarına rağmen son bir şeytan çıkarma ayini daha yapmaya karar veriyor ve fakat şeytanı tam kovduğunu sanırken, işler pek de beklediği gibi gitmiyor..

Vatikan'ın şeytan çıkarma törenlerinin günümüzde bile devam ettiğini binyıllardan beri biliyoruz.. Bu işlemi konu alan The Exorcist'inse en sevdiğim korku filmlerinden olduğunu belirtmem gerekiyor bir de: Eh, gençliğinde kendi çapında Okült öğretilerle kafayı bozmuş ("keşke Orta Çağ'da yaşasam ve annem de cadı olsaydı.."), dahası çeşitli iksirleri hazırlamayı bile denemiş biri, birisi olarak, bu mevzunun benim için karşı koyulamayacak bir cazibe merkezine dönüşmesi de kaçınılmaz oluyor haliyle.. Ancak, The Last Exorcism, gayet zeki bir biçimde mockumentary kılığına girerek exorcism törenlerinin ne için yapıldığına cevap arıyor..

Rahip, The Exorcist'teki efektleri bire bir kullanarak işin şov-biz kısmıyla tanıştırıyor bizi önce.. The Exorcist'in toplumsal bellekte nasıl bir yer ettiğini gayet başarılı bir şekilde özetleyen film, beri yandan rahibin bu grotesk tören sonrasında aldığı dolgun ücreti de gösterirken exorcismin nasıl da orta-ölçekte bir pazara dönüştüğünü gözler önüne seriyor: Rahip gittiğinde ekibin (ve seyircinin..) işin içyüzünü öğrendiğini sanmasına ses çıkarmayan film, ani bir kırılmayla bu defa hedef tahtasına muhafazarlığı oturtuyor: Nell'in içinden bir türlü çıkmayan şeytanın aslında derin bir ensest travması olduğunu gösterir gibi yapan film, burada Amerika kırsalına bakıyor, tutucu bir çevre, baskı altında bir kız, tecavüzle suçlanan gay-çocuk derken, okültizmi karşımızda buluyoruz-
müthiş bir rosemary's Baby göndermesiyle birlikte..

Amacınız bir korku filmi izlemekse ısrarla uzak durun The Last Exorcism'den, yanlış pazarlama taktiğine kurban gitmiş, din/muhafazakarlık/primitif öğretiler üzerine düşünen, söyleyecek bir şeyleri olan bir filmse aradığınız, doğru adrestesiniz..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NoDerivs 3.0 Unported License.