İffet


Kartal Tibet'in '81 yapımı filmi "bir tecavüzcü sevdim" diye alt-başlıklandırabiliriz..

Hikayesini kısaca özetleyeyim: İffet, annesi ölmüş ve kardeşi ve kasaplık yapan babasıyla birlikte yaşamaktadır: Toplum kurallarına son derece bağlı olan babası, onu okuldan almıştır, sokağa çıkmasına bile karışmaktadır: İffet, mahallenin "bıçkın" delikanlısı Cemil'le sevgilidir aynı zamanda: Bir gün mahallecek gittikleri Sultan Suyu'ndaki piknikte Cemil'in tecavüzüne uğradıktan sonra hamile kalır: Cemil'in evlenmek istememesi sonucu kürtaj olmak zorunda kalır ve birkaç gün sonra Cemil'e nişan hediyesi olarak Chevrolet alındığını ve nişanlandığını öğrenir: Cemil'le konuşmalarını duyan babası onu evlatlıktan reddeder ve İffet intihar etmekten son anda vazgeçerken intikam yemini eder: Zengin olur, intikamını alır ancak Cemil'e bir kez daha dayanamaz.. İffet'in sevgilisinin ava gitmesini fırsat bilen ikili aşklarını tazelerken, Cemil'in Nimet'e (de) tecavüz etmesiyle çılgına dönen İffet, Cemil'i vurur.. Ve ağlarken ekranda son yazar..

Cemil'in arabasının camına İffet'in kafasını sıkıştırarak tecavüz ettiği sahneyle akıllara kazınan filmi sevmem ve çoğunluğun aksine İffet'in babası Necdet'in İffet'in Cemil'le ilişkisi olduğunu öğrendiği andaki et döveceği sahnesini aklımdan çıkaramam.. Nedense beni delicesine etkilemişti.. Müjde Ar ve Faruk Peker'in oyunculukları üzerinde yükselen filmde, yan karakterlerin fazlasıyla yüzeysel halleri ve kimileri son derece başarısız oyunculukları (özellikle Nimet ve Haluk'la birlikte, Cemil'in nişanlısı) ile keyif kaçırıcı olabiliyor: Baba rolündeki Savaş Başar'ı izlemeyip de korkan yoktur sanırım..

Bununla birlikte aslında film son derece sorunlu bir şekilde akıyor: Oldukça seksist yaklaşımlara sahip film, bir kadın gözüne bile sahip değil: Eğer İffet'in Cemil'e "şimdi siktir git burdan" dediği, kısaca intikamını aldığı sahneyle kapansaydı film, evet belki bir nebze kadın filmi olarak değerlendirebilirdik, ancak bu noktadan sonra film son derece farklı sulara yelken açıyor: Bu açıdan filmi İffet'in değil de, Cemil'in gözünden değerlendirmek en azından ortadaki cinsiyetçiliğe bir nebze olsun anlam vermemize sebep olabilir..
Zira Cemil, her zaman sadece kendisini düşünen bir karakter: Anlık zevkleri uğruna mahvettiği hayatları önemsemediğini İffet'e aldırdığı çocuğu kastederek "ne malum benden olduğu??" diyerek özetliyor: Kürtajcı ablanın dediği "bu kaçıncı??" da başka bir donemiz: Cemil, daha iyi bir hayat için diğer kızla nişanlanıyor: İffet'e (daha doğrusu paraya ve sekse) yakın olmak için İffet'in şoförü olmayı kabul ediyor, radarına giren başka bir "kurban" olan Nimet'e de tecavüz ediyor..
İffet'se zengin olmasına oluyor da, bunun sebebinin aslında yaptığı işler değil de seks için aldığı ödülleri (genellikle anahtar oluyor) filmin gözümüze sokmasının bir sebebi olmalı: Güçlü olmak isteyen İffet, sadece işini yapsa bu denli para kazanamaz mıydı?? Onca fotomodellik, reklam filmi, dahası (Müjde Ar'ın önceki filmlerinin afişlerine yer veren) onca film çeken bir kadın neden üstüne bir de fahişelik yapmaya gerek duysun?? Bu kısma cevap vermeyen film, bu piyasanın başka alternatifle işlemeyeceğine dair son derece itici bir söyleme de sahip.. Üstelik bununla da yetinmeyen film, "büyük balık" diye özetlediği bir görgüsüz zengin profilini de ortaya çıkarıyor-
ki, filmde Haluk'un bir anda ortaya çıktığı ve devamındaki sahneler filme son derece zarar veriyor bence: Senaryoya zorla iliştirilmiş gibi duruyorlar..
Bir de İffet'in intikam alma planının da yine kadınlığı üzerinden işlenmesi konusu var: Haluk'la ne kadar mutlu olduğunu Cemil'in gözüne soktuğu, daha doğrusu bu sahnelerde sürekli Cemil'in gözünü araması, vs..
Ancak film en büyük hatasını climaxte yapıyor: Nimet'in havuzdaki hallerini öyle bir şekilde (müziğin faktörünü de unutmamak lazım burada) işliyor ki, kelimeler kifayetsiz kalıyor..

Geriye İffet'in kocaman aşkı kalıyor..

Bu sıralar dizi formatında yeniden çevrimi yapılan İffet'i bu sezon tv ekranlarında göreceğiz: İffet rolündeki Deniz Çakır'a bayıldığımdan sanırım diziyi izleyeceğim: Bunun yanında yeni-İffet'in gelinlik giymesinden anlıyoruz ki bir düğün var..



7 yorum:

Adsız dedi ki...

olmamış

Adsız dedi ki...

bence film yazmayı bırakın siz.. olmuyor çünkü, yazılarınızı okuduktan sonra "ee ne yani" hissi uyanıyor. bir de felaket anlatım bozuklukları var yazılarınızda

Adsız dedi ki...

sen yazma arkadaşım

Adsız dedi ki...

altbaşlıklandıramadıklarımızdanmısınız?

Adsız dedi ki...

"Baba rolündeki Savaş Başar'ı izlemeyip de korkan yoktur sanırım"

Yukarıdaki cümlede ne anlatmaya çalıştın?

yucitek dedi ki...

düzeltme için teşekkürler, olumsuzluk eki yanlış kelimeye gelmiş: "Baba rolündeki Savaş Başar'ı izleyip de korkmayan yoktur sanırım.." olacak doğrusu..

Matanay dedi ki...

Düzeltme : Savaş Başar Haluk rolünde, Ahmet Evintan ise İffet'in babası rolündedir.

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NoDerivs 3.0 Unported License.