Hamam


Ferzan Özpetek'in ilk yönetmenlik denemesi '97 yapımı Hamam, daha çok ülkemizde kopardığı gürültüyle anılan bir film..

Hikayesi şöyle: Francesco teyzesinden kalan mirası satmak için İstanbul'a geliyor.. Karısıyla birlikte İtalya'da yaşayan adam, Türkiye'deki ilk hamam deneyiminden sonra mekanı satmaktan vazgeçiyor ve hamamı restore etmeye başlıyor; bu sırada eşcinsel bir ilişkiye yelken açıyor, derken karısı ayrılmak istediğini söylemek için İstanbul'a geliyor ve Francesco ve Mehmet'i sevişirken görüyor, kavga eden çift ayrılmaya karar veriyor ve fakat Francesco öldürülünce, Marta İstanbul'da kalmaya karar veriyor..

İnsan-mekan ilişkisini fazla şerbetlendirmiş film, kayıp geçmiş, eşyalar, mekanlar, şehirler, kişilerle olan ilişkilere göz atıyor: Ancak söylemek istediği çok şey olduğu için, daldan dala atlıyor: Füsun'un Francesco'dan yüz bulamadığı için mi evlenmeye karar verdiğini bilemiyoruz misal, ya da adamın neden öldürüldüğünü; Marta'nın belgeleri faks yoluyla imzalatmak yerine neden te oralardan kalkıp geldiğini, İstanbul'un Francesco'yu değiştirmesi sonrası ona yeniden aşık olduğunu vs vs..

Film, fecii romantikler için fazlasıyla cezbedici dursa da, kof bir oryantalist fantezi evreninden fazlasını sunmuyor ne yazık ki: Cilalanmış "işte biz Türkler böyle yaşıyoruz.." şovlarına, İstanbul diaları eşlik ediyor; içerdiği yoğun homo/erotizmle Batılı oryantalistlerin (diyelim bir Ingres) her zaman ilgisini çekmiş hamamdaki kişiler (eşcinsel) aşk/seks imgesi, bu toprakların müziğiyle servis ediliyor: Sebebi açık: Ferzan Özpetek batıya kendi İstanbul fantezisini satıyor: Filmin her sahnesinde perdeden, ekrandan taşan ve kimi zaman son derece kitsch bir hal alan yapaylığı başka türlü açıklayamıyorum çünkü..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NoDerivs 3.0 Unported License.