Harry Potter And The Half-Blood Prince


Yedilemenin David Yates yönetmenliğindeki 6. filmi Half-Blood Prince'ın da diğer filmlerden pek de bir farkı olmadığını belirterek başlayalım.. Sağ kalan çocuk, Üç-Büyücü şampiyonu, takımının en iyi (garip bir adı olan altına benzer küçük) top yakalayıcısı vs gibi sıfatlara Melez Prens de mi ekleniyor diye beklerken, bizi ters köşeye yatırması dışında pek de bir numarası bulunmayan film..

Filmde Harry'nin yeni iksir derslerinde Melez Prens'in daha önceden kullanmış ve notlar almış olduğu kitap sayesinde oldukça başarılı olup, hocasının gözüne girmesini ve Dumbledore'un da bundan Voldemort'un geçmişini öğrenmek için faydalanmak amacıyla Harry'yi kullanmasını, Draco'nun da tıpkı ailesi gibi Voldemort'un ekibine katılışını ve Dumbledore'a çeşitli suikastler düzenlemesini, bununla birlikte Dumbledore'un Voldemort'un (Sevin Okyay-Kutlukhan Kutlu'nun süper çevirisiyle dilimize kazandırdığı) hortkuluk yaptığını ve bunlardan ikisinin hali hazırda yok edildiğini öğreniyoruz.. Başka bir hortkuluğu yok etmek için yola çıkan Dumbledore ve Harry bu zorlu görevi başarabilecekler midir-
sana gizem yaptım..

Belli bir seviyenin altına inmeyen film, malesef ki yine belli bir seviyenin üzerine çıkamıyor: Ve ayrıca her filmle birlikte kullanımı artan efektler bu filmde artık yeter dedirtiriyorlar: Evet çok fazla para harcayarak ortaya görkemli bir iş çıkarmaya niyetlisiniz, bu çok açık ancak, efektlere gösterdiğiniz özeni biraz da hikayeye gösterebilirdiniz gibime geliyor: Filmin tek bir sürprizi var, o da Snape'le ilgili olanları.. Bu kadar..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NoDerivs 3.0 Unported License.