I Married A Strange Person!!


'97 yapımı fallik-takıntılı Bill Plympton filmi I Married A Strange Person!! çok ama çok eğlenceli, süper bir seyirlik..

Grant, evliliğinden önce evinde otururken, gökyüzünde çiftleşen iki kuşun çanak antenine çarpmasından sonra akıma/gerilime (aradaki farkı bilmek ama, hangisinin "çarptığı.." konusunda tereddütte kalmak yerine, elektrik deseydim diye düşünmek..) maruz kalıyor ve bu onun ensesinde bir nodül oluşmasına sebep oluyor.. Artısı da var tabii, Grant'ın aklından geçenlerin gerçekleşmesine olanak sağlıyor.. 2 hafta sonra evlendiklerinde eşi, giderek uzaklaşmaya başlıyor Grant'tan: Zira, adamın giderek tuhaflaşan davranışlarına katlanamıyor.. Gerçi haklı da: Zira, penisini devasa hale getiren, karısını sevişirken türlü çeşit fantezilerin başrolü yapan (hayvanlı bile var..), göğüslerini metrelerce büyüten bi adamla da nereye kadar??

Artık buna dayanamayan ve Grant hakkında çeşitli şüpheleri (bir süper kahraman, uzaylı, humanoid, deccal olup olmadığı..) olan Keri, anne babasının yanına gitmeye karar veriyor: Da, ailesi de ayrı bi vaka.. Bu sıralarda tvye çıkan Grant'ın nodülü sayesinde süper güçlere sahip olduğu anlaşılınca, peşine Smile Şirketi'nin patronu ve askeri birlik takılıyor.. İlkin nodülü sayesinde durumu idare edebilen Grant, ensesine iğne yapılınca kendinden geçiyor.. Zor durumda kalan Grant'a yardımı "muhteşem seksi.. " için geri döndüğünü söyleyen Keri yapıyor-
ki, filmin en gerçekçi tespiti..
Uzun bir süre elden ele/enseden enseye dolaşan nodül, en sonunda bir atasözünü gerçek kılıyor..

Açılış sahnesinden itibaren erkek bilinçaltını didikleyen filmde, her erkek karaktere ait fallik fantezi ya da eylemleri görmek mümkün: Film bilinçaltının sadece cinsel güdüleriyle ilgilenmiyor: Zaman zaman alabildiğine gore bi stil tutturarak sacın saldırganlık ayağını tamamlıyor-
ki, Grant'ın Jackie Jason şovunda kimseyi güldüremeyen stand-upçı için bulduğu "çözüm.." bu açıdan son derece işlevsel.. Ancak, çatışma sahnelerinde de benzerlerini görmek mümkün..
Favorilerimse, iki ayakkabının ve elektrik prizlerinin seks yaptığı sahneyle, Grant'ın sevgilisinin memeleriyle figürler yaptığı sahne..

Bunun dışında filmde üç ayrı bağımsız hikaye de var: Göbek deliğindeki pamukların nasıl biriktiği ve insanların nasıl ağladığına dair bölümle, eski bir Plympton kısa filmi olan How To Make Love A Woman adlı kısa filminin olduğu bölüm: Ki, üçü de olağanüstü güzellikte..

Kötülüğe karşı, iyi seksin kazandığı benzersiz, süper bir film..

*: Çalansa, filmdeki en sevdiğim şarkı olan Would You Love Me If..??

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NoDerivs 3.0 Unported License.