Twentynine Palms


Bu filmi 5 yıl arayla iki kez izlemiştim, ilki festival bünyesindeydi, yanımda sevgilim vardı ve film korkunç bi tecrübe olmuştu ikimiz için de.. Sonrasında zaman geçti (3 yıl: hatırlatma metotları: la mort..), filmi neredeyse unutmuş bi halde takılırken, bi akşam filmlerle ilgili bi liste hazırlarken aklıma gelmişti.. Ve listemde yer vermiştim.. O akşam, film hakkında yazarken bile ellerim titremişti.. Sonra, yine zaman geçti ve ~2 yıl sonra filmi yeniden izlemiştim, bu defa filmin tedirgin edici, hatta korkutucu yanlarına diil de, çiftin aşkına odaklanmıştım, falan filan.. Benim için özel bi film Twentynine Palms, sebebiniyse bulamadım hiçbi zaman; bariz kötü yanları fecii yoğunlukta ve fakat, işte bi yerden (neresiyse orası artık..) yakalıyor..

Katia ve David sevgililer, arabayla yolculuk ediyorlar kırsalda.. Sevişiyorlar, yemek yiyorlar, havuza giriyorlar, güneşleniyorlar, kavga ediyorlar, otelden kovuyorlar derken: Bi çete bunların peşine düşüyor.. Adamlardan bi tanesi Katia'yı tutarken, çetenin ele başı David'e tecavüz ediyor.. Bu noktada her şey bitiyo hakkaten..

Otele geldiklerinde David kendini tuvalete kilitliyor, bu sırada biz sadece Katia'nın yatakta oturuşunu izliyoruz.. Bi çığlık kopuyor, saçlarını kesen David, Katia'yı bıçaklıyor: Hem de defalarca..
Film bitiyor..

İkilinin aşkı da normal diil aslında: Katia, fazla hassas, fazla manik, fazla depresif.. Çin restoranında David, bi kadına baktı diye kriz geçiriyor, yumruğunu masaya vuruyor.. "Köpeği ezdin.." diye David'e bağırıyor, nefret dolu sözcükler dökülüyor ağzından-
aynayı görmeyi engelleyenin kendisi olduğunu bilmesine rağmen..

David'se duyarsız: Arabayı Katia kullandıktan sonra, inip kaportadaki çiziklere bakıyor; garip bi havuz (önsevişme..) eğlencesi var, otelden Katia'yı kovmasının akabinde hemen uyuyabiliyor olması, çıktığında hemen yanına gitmek yerine, bi süre gözetlemesi, sonrasındaki tokatlar.. Dahası fecii derecede sinir bozucu "yakalayamazsın ki.." hareketleri..

Uyumsuz bi çift: Karakterlerin hem Fransızca, hem de İngilizce konuşması, bunu vurgulamak için "kaba.." bi yöntem gibi görünse de, işlevini fazlasıyla yerine getiriyor-
ya da delice uyumlu: Dondurma yerken, kayalıklarda çırılçıplak uzanırken, kahkaha krizlerine girerken..

- yemek ister misin??

Olağanüstü bi film.. İhtiyaç anında izleneceklerden..

1 yorum:

Adsız dedi ki...

neden filmleri özetliyorsun ki? bu okuduğum 12. film "yorum" un ve sadece özet var. anlayamadım

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NoDerivs 3.0 Unported License.