Honogurai Mizu No Soko Kara


Hakkaten süfer ötesi film Honogurai Mizu No Soko Kara..

Filme korku ya da gerilim muamelesi yapmak, yapılacak en büyük hatalardan biri, birisi, zira karşımızdaki bildiğin dram, sadece bunu farklı bi şekilde anlatıyor.. Biçok anne-kız hikayesi izliyoruz filmde.. Ikuko ve Yoshimi dışında, Yoshimi'nin küçüklüğünü ve hayaletimizin de ilişkisi var.. Hayalet imgesi, Yoshimi'nin annesiyle, Ikuko'nun annesi (Yoshimi'nin şimdiki hali..) arasında köprü görevi görüyor..

Hikayeyi şöyle bi toparlayayım: Yoshimi'nin anne-babası boşanmış, ana okuluna giderken okul çıkışında annesi onu almaya hep geç kalıyor, diğer tüm çocuklar anneleriyle birlikte eve giderken, Yoshimi saatlerce annesini (bazen de annesi gelemediği için babasını..) bekliyor-
bu kısımları flashbackle izleyebiliyoruz..

Büyüyen Yoshimi, bi yayınevinde redaktör olarak işe başlıyor ve fakat düzelttiği metinler genellikle sadistik içerikli olduğu için psikolojik yardım alıyor bi süre, evlenip çocuk yapınca işini bırakıyor ve bi kızları oluyor.. Ikuko ana okuluna başlayacak yaştayken Yoshimi ve eşi boşanıyorlar, ve Ikuko'nun kimde kalacağına karar vermek için kurulla görüşme yapıyorlar filan-
eşi bu süre zarfında oldukça çirkin yöntemlerle velayeti alma çabalarına girişiyor..

Yoshimi, henüz kesin karar verilmese de, Ikuko'yla birlikte yeni bi eve taşınıyor.. Ve fakat evin tavanından, asansöründen filan sular damlamaya başlıyor-
bu noktada hayalet devreye giriyor: Yine ana okuluna giden bi kızımız var ve onu da almak için anne-babası çok geç geliyor.. Böyle bi günde evin çatısına çıkıyor ve su deposuna düşen çantasını almak için eğildiğinde suya gömülüyor-
filmin izleyeni korkutan sahneleri, hayaletimizin "kurtarın beni.." işaretleri aslında..

Ve olaylar Yoshimi'nin kontrolünden çıkmaya başlıyor, zira hayalet Ikuko'nun yaşamını tehdit eder hale geliyor.. Parçaları birleştiren Yoshimi, kendisini okuldan geç alan annesi gibi davranmıyor: Kızını kurtarmak için kendisini feda ediyor-
ki, asansörde "ben annenim.." demesi, Ikuko'nun annesine seslenmesi, asansörün 7. kata çıkması ve Ikuko'nun ağlaması, Ikuko'nun merdivenlerden koşması, yere oturması, asansörün kapısının açılması ve suların Ikuko'nun üzerine akması ve "anne.." diye seslenmesi sahneleri beni her izlediğimde ağlatıyor-
festivalde rezil olduğumu hissetmiştim.. Sonraki izleyişlerimde doya doya ağlayabildim..
Hastasıyım, ötesi yok..

1 yorum:

Adsız dedi ki...

"yönetmenlerin aslında ne demek istedikleri"ne dair sağlam sezgilerin var, güzel yorumluyosun. +rep. ha bilmiyorum bi kadından beklemek mantıklı mı, ama yakınlarda bir de "Rumble Fish" incelemeni görmek istiyorm.

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NoDerivs 3.0 Unported License.