Akira


Cyberpunkla taptığım birkaç film dışında aram pek iyi olmasa da '88 yapımı Katsuhiro Otomo kültü Akira, temel hikayesiyle beni büyüleyegelmiştir hep.. Akira'yı da bu yüzden seviyorum..

3. Dünya Savaşı sıraları: '88 yılında Tokyo'ya atom bombası atılmasıyla şehir yerle bir oluyor ve birden 2019 yılına geçiyoruz: Neo-Tokyo inşa edilmiş, ancak şehirde sıkı bir askeri/polis gücü hakim, "terörist.."lerse bombalı eylemler yapıyorlar.. Şehirdeki hakim kaotik ortamda iki arkadaş var: Tetsuo ve Kaneda: Nasıl desek, hımm, Tetsuo daha "güçsüz.." olan: Kaneda, en iyi motora sahip çetedeki misal, Tetsuo'yu da başını derde soktuğunda koruyor.. Bunun ağırlığı altında ezilen (ve pasif-agresif reaksiyonlar gösteren..) Tetsuo'nun "şansı.." bir gece yaptığı kazayla dönüyor.. Hükümetin gizli projelerinde denek olarak kullanılan Esper'lerden biri, birisiyle yakınlaştıktan sonra Tetsuo'nun güçleri (daha çok telekinezik..) artmaya ve bunların farkına varmaya başlıyor.. Olaylar gelişiyor filan..

Pasif-agresif entrymde şöyle bir şeyden bahsetmiştim: "aslında enn uzlaşmacı tabir ettiğimiz kişiler bu gruptan çıkar, çünkü onların sonn derece anlayışlı olduğunu sanırız, halbuki edilgendirler o an: size itiraz etmezler.. dediklerinizin bi çoğuna katılır, sizinle aynı oyunu oynarlar.. böyle davranmak zorundadırlar zira, (genel olarak/eskiden beri) içlerinde biriken öfke o kadar yoğundur ki, patlamak için, sizin yaptığınız ufak şakaları, ona kabul ettirmeye çalıştığınız isteklerinizi (aka: ben böyleyim), hatta dayatmalarınıza ses çıkarmazlar.."
Tetsuo'nun gücünün farkına vardıktan sonraki değişimi bu açıdan oldukça anlamlı: İki şey için çabalıyor, Akira'ya ulaşmak ve Kenada'dan intikam almak-
onu öldürmek değil, onun korumasına "artık.." ihtiyaç duymadığını ispatlamak-
böyle de çekilmez bir özellikleri var..

Tetsuo'yla empati yaptığımızda da Kaneda o kadar "ideal.." bir figür değil aslında: O hep kendinden emin tavrı, bulunduğu yerde başkasının nefes almasını adeta engelleyen aurası filan hakikaten itici olabiliyor zaman zaman.. Tetsuo da, kendine yer açmaya çalışıyor, ama ilk girişimi (Kenada'nın motorunu aldığı zaman..) fecii şekilde çuvalladığında egosu öyle bir yaralanıyor ki, öfkesini gereken yere değil, Kaneda'ya yansıtıyor..
neysse,, aralarındaki ilişki tahterevallisinde Kaneda'nın yıllardır ağır basmasından bunalan Tetsuo en sonunda gidiyor da-
ki, bu noktada meydana gelen "ultimate energy.." olayıyla film boyut değiştiriyor adeta..

Filmde darbe oluyor (parmak şıklatma kadar kolaymış meğer, eheh..), davasına ihanet edenleri görüyoruz, olduça etkili sorularla karşılaşıyoruz, devletin "gizli.." olarak ne kadar ileri gidebileceğini vs.. görüyoruz: Gayet sağlam bir arka planı da var temel öykünün.. Çizimleri ve müziklerine değinmeme gerek yok sanırım..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NoDerivs 3.0 Unported License.