Trainspotting


Danny Boyle'un '96 yapımı filmi Trainspotting bi Irvine Welsh uyarlaması.. Çoktan külte dönüşmüş olan roman ve kitap hakkında yeni sözler söylemek pek de mümkün olmasa gerek.. Baştan söyleyeyim kitabı okumadım, o yüzden nasıl bi uyarlama olduğu konusunda yorum yapabilecek durumda diilim..

Bikaç cümleyle hikayesini özetledikten sonra film (daha doğrusu uyuşturucu vs..) hakkında ayrıntılı şeyler söyleyebilirim.. Filmde Renton, Spud, Sick Boy, Tommy, Allison ve Begbie'nin yaşamlarından bi kesit izliyoruz.. Çoğu karakterin sonunu görmemize rağmen Allison'ın nasıl bi sonuca ulaştığını izleyemiyoruz misal, halbuse en çok merak ettiğim kişi kendisi zira, fecii kötü bi hikayeye sahip..

Renton, Allison, Spud ve Sick Boy genelde aynı evde çokça vakit geçiren uyuşturucu bağımlıları.. Uyuşturucu almak için hırsızlık yapıyorlar filan.. Başta her şeyler ii gibi görünse de, hepsinin dünyası giderek kararmaya başlıyor: Renton uyuşturucuyu bırakmak istese bile bunu başaramıyor, Sick Boy müthiş göndermeler yapsa da, bu yetmiyor.. Spud iş bulmak için mülakata katılsa da tabii ki iş bulamıyor.. Allison'sa bebeğinin ölümüyle yıkılıyor-
ki, filmdeki en zor sahnelerden bi tanesi..

"Temiz.." karakterleri de var filmin: Begbie uyuşturucu kullanmayan, ağır bi psikopat.. Tommy'yse Lizzy'le düzgün bi ilişkisi olan sportif bi genç.. Ve fakat o da sevgilisinden (Renton'ın evinden aldığı sevişme kaseti yüzünden..) terk edilince çareyi eroinde buluyor: Ve ölüme giden yolda adım atmaya başlıyor-
nerden çıktı bu betimleme aşkı??

Sonra bi gün hırsızlıktan Spud ve Renton yakalanıyor ve Spud 6 ay hapse gönderilirken, Renton rehabilitasyon merkezinde tedavi olmak koşuluyla serbest bırakılıyor-
ki, filmin diğer can yakan sahnelerinden biri, birisi de Spud'ın annesinin kutlama yapan ahaliye görünüp, bişii demeden bardan ayrılması..

Renton günde üç doz methadon almasına rağmen bu ona yetmiyor ve bi gün onlara uyuşturucu temin eden adamın evinde bi vuruş daha yapıyor ve fakat bu kötü sonuçlanınca hastaneye götürülüyor-
kapısına bırakılıyor demek daha doğru tabii.. Fonda çalan "Perfect Day.." çok şeye bedel bu sahnede..

Ve ailesi durumu kontrol altına alıp Renton'ı temizlenmeye kendi yöntemleriyle mahkum ediyorlar.. Ve temizlenen Renton Londra'ya gidip, iş buluyor.. Ve fakat işler beklediği gibi gitmiyor ve önce Begbie, sonrasında da Sick Boy ona konuk oluyor.. Tommy'nin cenazesi ertesinde bi uyuşturucu işinden yüklü bi para kaldırma planı yapıp, başarıya ulaşmalarına rağmen, birbirlerine kazık atıyorlar ve "kazanan.." Spud'la Renton oluyor..

Eet, Trainspotting, uyuşturucu üzerine sağlam bi dokümanter çıkarıyor: Bu bağlamda Renton'ın söylediği "c vitamini illegal olsa onu bile kullanacaktık.." sözü oldukça manidar.. Film uyuşturucu kullanan herkesleri cezalandırıyor: Allison bebeğini kaybederken, filmin başlangıcında geleceği en parlak görünen Renton'ın cesedi öldükten günler sonra bulunuyor, Sick Boy konusunda çok da bilgimiz yok.. Renton, temizlendiği için başarıya ulaşırken, Spud "kimseye kötülük yapmadığı.." için ufak bi ödül alıyor..

Eet, eroin kullanan biri, birisinin ölümü çok da uzak bi ihtimal diil ve fakat film bunu anlatırken karakterlerine aynı mesafeyle yaklaşmıyor: Daha doğrusu hikayeyi tarafsız bi gözle anlatmak yerine manipülatif bi yöntemi tercih edip seyirciyi Renton'la özdeşleştiriyor: Bu tabii ki böylesi bi hikaye için en makul çözümlerden biri, birisi ve fakat bunun sayesinde diğer karakterlerini birer birer eziyor.. Eğer hikayeyi Tommy ya da Allison'ın bakışından izleseydik her şeyler çok daha farklı olabilirdi/caktı..

Kapital sistemin uyuşturuya bakışı ortada: Uyuşturucu kullanımının hükümetlerin ekonomik kaygılarıyla ortaya çıktığı, ve fakat bunu "sağlık.." propagandalarıyla gerekçelendirilmesinin günümüze etkileri ortada: Renton'ın İskoçya'nın ıssız bi yerinde arkadaşlarına İskoçlar üzerine söyledikleri "vurucu.." bi etkiye sahip olması gerekirken, öylesine havada kalıyor ki, buradan sistem eleştirisi çıkarmak mümkün olmuyor ne yazık ki..

Film her ne kadar Renton'ın o müthiş proloğuyla başlasa da, Renton karakterini önce uyuşturucudan kurtarıp, sonrasında o eleştirir gibi yaptığı "normal.." insana (bize..) dönüştürmesini kaç farklı şekilde yorumlayabiliriz??
i) Kapitalist sistem böyle bişii: Ne kadar dışarısında kalmak istesen de seni içine alıp, dönüştürüyor..
ii) Renton "doğru yolu.." buluyor: Gidiş yoluna diil, sonuca bakmak gerekiyor..
iii) Film, sağ gösterip sol vuruyor..

Eet, Renton uyuşturucuyla olan "savaş.."ını kazanıp, "normal.." bi insan olmak için çabalıyor.. Filmden geriyeyse posası çıkmış şu sözleri kalıyor: " Choose Life.. Choose a job.. Choose a career.. Choose a family.. Choose a fucking big television, choose washing machines, cars, compact disc players and electrical tin openers.. Choose good health, low cholesterol, and dental insurance.. Choose fixed interest mortgage repayments.. Choose a starter home.. Choose your friends.. Choose leisurewear and matching luggage.. Choose a three piece suit on hire purchase in a range of fucking fabrics.. Choose diy and wondering who the fuck you are on sunday morning.. Choose sitting on that couch watching mind numbing, spirit crushing game shows, stuffing fucking junk food into your mouth.. Choose rotting away at the end of it all, pissing your last in a miserable home, nothing more than an embarrassment to the selfish, fucked up brats you spawned to replace yourselves.. Choose your future.. Choose life..
But why would I want to do a thing like that?? I chose not to choose life.. I chose somethin' else. And the reasons?? There are no reasons.. Who needs reasons when you've got heroin??"

2 yorum:

Adsız dedi ki...

cesedi bulunan renton değil tommy olacaktı sanırım :) allison'ın akıbetini ben de çok merak etmiştim. kitabı mı okusam ki?? :)

Adsız dedi ki...

kitabın devami niteligindeki "porno"yu okursaniz eger, sorulariniza cevap bulabilirsiniz.

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NoDerivs 3.0 Unported License.