La Terza Madre


Argento'nun Üç Ana Üçlemesi'nin son filmini çekmek için neden "bu.." kadar beklediği bilinmez ve fakat, ortaya çıkan "bu.." sonuçtan memnun mudur, emin diilim açıkçası: Gerçi Asia'yı oynattığı için bile mutludur sanırım..

Hikayesini şeyediym, sonra genel olarak üçlemeyi bitirelim: İtalya'da geçen hikaye, Oscar de la Valle'nin tabutunun bulunmasıyla başlıyor, tabutun üzerindeyse ufak bi sandık var.. Bu sandık müzeye gönderildiğinde Sarah ve Giselle bunu açıyorlar.. İçinden bi hançer, üç küçük pagan heykeli ve kırmızı bi tuniğe benzer kırmızı bi kıyafet çıkıyor.. Sarah sözlük bulmak için odadan çıktığında Giselle korkunç bi şekilde öldürülüyor.. Zira Gözyaşlarının Annesi o kırmızı tuniğin peşinde.. Oradan garip bişii yardımıyla kaçan Sarah, film boyunca oradan oraya koşturup duruyor.. Ki, Argento Üç Ana efsanesini genişletmek için Elisa Mandy karakterini yaratıyor: Sarah'nın annesi olan bu ablamız bi beyaz-cadı: Ve Suspiria'daki Mater Suspiriorum'la savaşmış ve onu güçsüz bırakmış ve bu yüzden Suzy onu öldürebilmiş.. Bu her ne kadar Sarah'nın neden "seçilmiş.." olduğunu anlatmak için ii bi trük gibi görünse de, aslında oldukça da gereksiz bişii: Dahası Mater Suspiriorum'u "güçlü.." göstermek için de uygulanmış olabilir: Tıpkı Argento'nun Mater Lachrymarum'u fecii güçlü göstermek için kasması gibi: Öyle ki Gözyaşlarının Annesi tuniği giydikten sonra şehir anarşiye teslim oluyor: Anneler bebeklerini atıyorlar, kadınlara tecavüz ediliyor, millet birbirini boğazlıyor/öldürüyor vs..

Film saçmalayıp dururken (cidden..) tüm bunlara inanmamızı da bekliyor ve fakat üçlemedeki diğer finaller gibi oldukça basit bi şekilde Mater Lachrymarum'un alt edildiğini görünce film iice katlanılmaz bi hale geliyor-
dahası, Argento bu noktada fecii bi klişeye (de..) bulanıyor: Bilirsiniz, "sihirli güçlere.." sahip olan peri/büyücü/cadı gibi kişilerin bu büyülerini yapmak için kullandıkları değnek/asa/artık adına ne diyorsak, bişii vardır: Ve bu asa olayı çok ilginçtir: Cadının/perinin/büyücünün gücünün simgesi olan bu (fallik..) obje, bazen bizzat kullananını güçsüz duruma getiriyor: Misal Lord Of The Rings serisinde Saruman'ın büyücülükten alınması asasının kırılmasıyla oluyor, aynı şekilde Gandalf da Witch-king'le karşılaştığında asası kırılıyor, Harry Potter gibi serilerde de sihirli değnek olayı vardır: Ya da tüm büyü olaylarında diyelim.. İşte bu filmde de aslında tüm olayın Ana'da diil de tunikte bittiğini görmemizle, Argento'nun, belki seyirciyi daha da fazla korkutmak için üçlemesindeki "öz.."ü unuttuğunu düşünmeye başlıyoruz: "Abi senin olayın cadının kendisindeydi, tunik nerden çıktı??" diye..

neysse,, Üç Ana Üçlemesi hakkaten izlemesi "güzel.." bi filmle ortaya çıkmasına rağmen, çıtasını her filmle daha (da..) düşürmesi dolayısıyla o kadar da keyif vermiyor: Zaman zaman coşan Argento stili dışında La Terza Madre, başta oyunculuk olmak üzere fecii çuvallıyor.. Şu sıralar yeniden çevrimi yapılacağı söylenen Suspiria'yla bu üçleme yeniden canlanacak mı, bekleyip görelim..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NoDerivs 3.0 Unported License.