Phantom Of The Paradise


'74 yapımı bu film De Palma'nın en az bilinen filmlerden biri, birisi sanırım ve bunun nedeni de fecii derecede camp olmasında yatıyor galiba.. Çünkü hakkaten bu kadar biçim-içerik uyuşmazlığına az filmde rastlanıyor ve fakat bu (aynen Zardoz'da olduğu gibi..) bi engel teşkil etmiyor kimi bünyeler için..

Çekildiği dönemi kasıp kavuran acid etkisini filmin her anında hissetmek mümkün tabii: Öncelikle Operadaki Hayalet, Faust, Dorian Gray'in Portresi ve Notre Dame'ın Kamburu gibi eserlere göbekten bağlı olduğunun altını çizmek gerekiyor-
bi Palma klasiği olarak..

Hikayesi şu: Swan, Şeytan'la anlaşma yapmış ve ruhunu ona satmış bi medya patronu.. Müzik işindeyse desteklediği grupların hepsi zirveye çıkmakta.. Paradise adını verdiği yeni bi gösteri merkezi açmak istiyor ve fakat, açılış için muhteşem bi şarkı istiyor.. Winslow'sa Faust adını verdiği bi kantat yazmakla meşgul, Swan onu dinlediğinde vuruluyor ve açılış için ondan bestesini istiyor: Karşılık olarak da ona albüm yapmayı vaat ediyor.. Ve fakat aylar geçmesine rağmen Swan Winslow'u aramıyor, ofisine gittiğindeyse kovuluyor, dahası çantasında bulunan uyuşturucu sebebiyle (ki, bu da Swan'ın bi komplosu..) hapse gönderiliyor: Dahası, yine Swan'ın holdingindeki şirketlerden biri, birisinin sponsor olduğu bi deney programı sürecinde tüm dişleri (diğer mahkumlarla birlikte..) sökülüyor ve yerine metal dişler takılıyor.. Hapihanedeyken açık olan tvden Paradise'ın açılacağını öğrenen Winslow kaçıyor ve Swan'ın plak fabrikasındayken yüzü yaralanıyor..

Winslow, Paradise'ın açılış provoları sırasında bi araca bomba koyuyor ve Juicy Fruits grubunu öldürüyor, olayı fark eden Swan, Winslow'la anlaşma yapıyor ve kanla imzalıyor ikisi de: Ve fakat, Swan, besteleri ele geçirdiğinde -yine, Winslow'a tuzak kuruyor ve şarkıları Beef'in söyleyeceğini basın toplantısıyla açıklıyor.. Şarkılarını sadece Phoenix'in söylemesi için yazan Winslow, açılışı sabote ediyor (Beef'i öldürüyor..) ve Phoenix o gece yıldız oluyor.. Ve fakat Swan boş durmuyor ve Phoenix'le de anlaşma imzalıyor..

Evlenecekken Phoenix'in öldürülmesini emreden Swan'ın planını Winslow bi kez daha bozuyor ve Phoenix'in hayatını kurtarıyor..

Filmin en eğlenceli karakteri tabii ki Beef.. Yapılan bu değişiklik ii olmuş açıkçası.. Şarkılar çok da ii olmasa da, kendini dinletiyorlar.. Oyunculukların overacting olması dolayısıyla bahsedilecek bi yönü yok.. Kendine özgü, eğlenceli bi film.. Psycho sahnesini de unutmamak lazım, ahah..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NoDerivs 3.0 Unported License.