Heavenly Creatures


Peter Jackson'ın bu ağır ve ciddi filmi, Braindead sonrası insanları şaşkınlığa uğratmış olsa gerek.. Türkiye'de gösterime girmediği için yakın çevremden feedback alamadığım filmi, Lord Of The Rings sonrasında izlemiştim ilk kez..

Film, Yeni Zelanda'daki Christchurch kasabasının tanıtımıyla açılıyor: Sonrasında filmin sonunu izlieyip, kararan ekranda çıkan yazıyla başa dönüyoruz.. Film, Pauline Yvonne Parker'ın, Juliet Marion Hulme'la olan arkadaşlığını Pauline'in '53 ile '54 yılları arasında tuttuğu günlüğü baz alarak bu iki genç kadının işlediği cinayeti anlatıyor.. Arada bi kullanılan dış-sesse, Pauline'in günlüğünden bire-bir alınmış..

Pauline, içine kapanık bi kız, pek arkadaşı yok.. Derken sınıfına yeni bi öğrenci, Juliet, geliyor.. "Aslında.." İngiliz olan Juliet'se, nasıl derler, hayat dolu, enerjik bi tip.. Daha dersin ilk dakikalarında hocasının hatasını düzeltiyor filan.. Sonra resim dersinde iki kız birlikte çalışmak zorunda kalıyor-
partnerleri yok zira.. Ve ilk kez o zaman konuşuyor Pauline..

İkili arasındaki dostluk gün geçtikçe ilerliyor.. Sürekli birlikte takılmaya başladıktan kısa bi süre sonra kitap yazmaya başlıyorlar: Kitaptaki karakterlerin kullandıkları üslupla birbirlerine mektuplar yazıyorlar-
ki, o mektuplar bilinçdışının bilince olan etkisini göstermesi bakımından işlevsel.. Oldukça..

Pauline'in ailesi pansiyon işletiyor, Juliet'se zengin bi ailenin kızı: O güne kadar genelde Julietlerde vakit geçirirken, bi gün Paulinelere konuk oluyor Juliet: O sahnelerde Pauline'in ailesinden utandığını anlıyoruz: Nefretin başlangıcı oluyor bu..

Derken, bi akşam Pauline, pansiyondaki bi çocukla yan yana uyurken babası onları "basıyor.." Ertesi sabah çocuk kovulurken, o günün akşamı Pauline, çocuun yanına gidiyor: Sevişiyorlar..
Juliet'se tüberküloz hastası: Ve Yeni Zelanda'ya gelme sebebi de oranın ikliminin kendisine ii gelecek olması.. Ve fakat onun ailesinde de işler beklenildiği gibi gitmiyor: Hastaneye yatırılan Juliet, babasının görevden alınmasını ve anne ve babasının boşanmasıyla da yüzleşmek zorunda kalıyor..

İki kız, birbirlerine Gina ve Deborah olarak hitap ederken, Juliet'in hastalığı için Güney Afrika'ya gitmek zorunda kalmasıyla çok daha fazla zorlanıyorlar: Birlikte gitmeyi düşünen çiftin karşısına önce aileleri, sonra da Pauline'in pasaport almak için ailesinin iznine ihtiyaç duyması ve son olarak da parasızlık çıkıyor: Son günlerini birbirleriyle geçirmek için "izin verilen.." kızlar, sevişiyor ve plan yapıp, eyleme geçiyorlar: Pauline'in annesini öldürmek için..

Film, yazılarla bitiyor.. Bu kısmı da fazlasıyla spoilera girdiği için yazmayayım.. Oyunculuklar cidden olağanüstü.. Film de.. De, Pauline rolünde Melanie Lynskey cidden çok başka..




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NoDerivs 3.0 Unported License.