2. Yaş Kutlama-Tefrikası: Her Şeyiyle La Pianiste



yucinematek ikinci yaşına giriyor 11 Ekim'de -yarın: Toplamda 29 kısa, 6 orta ve 349 uzun metrajlık bir arşive sahip olan blogum, geçen sene artan iş yoğunluğum (ve kimi zaman ters-yüz olan hayatım) sebebiyle bir önceki seneye göre, görece daha az yoruma ev sahipliği yapsa da, hayatımda en çok keyif aldığım şeylerin başında geliyor:  Kutlama niyetine uzun süreden beri yapmayı çok arzuladığım şeyi bugün için bekletiyordum.. Elfriede Jelinek'in '83 tarihli romanı Die Klavierspielerin ve Michael Haneke'nin '01 yapımı filmi La Pianiste'i incelemek.. 

Filmi öylesine seviyorum ki, "en sevdiğin film nedir??" diye bir soruyla karşılaştığımda bilincime ilk düşen film La Pianiste oluyor-
handiyse bir refleks.. Romanı konusunda bu kadar kesin konuşacak değilim, zira ondaysa hep Sartre geliyor aklıma.. Ancak '02 yılında La Pianiste'i ilk izlediğimde içimde oluşan duygu durumu/yoğunluğu beni kitabına da yöneltti, fakat kitabı uzun bir süre bulamadım: Hakkında açılan dava sonrası satışının durdurulup/kitabın toplatılması, ikinci baskında birçok satırın sansürlenmiş bir halde çıkması, mahkeme sonucunda "yayımlanmasında sakınca yoktur" kararıyla birlikte sansürlü kısımların kitabın sonuna eklenmesi gibi olaylar zincirinin etkisi vardı bunda: Sadece iki baskı yapan kitabın ikinci el bir kopyasına ulaştığımda sene '08'di -düşünün..  O zamana kadar kitabı Taksim ve Kadıköy'deki her sahafçıya sormama, hatta abartıp yayınevini aramama rağmen kitabın bir kopyasına ulaşmak mümkün olmamıştı.. Ta ki bir arkadaşım bana hediye edene dek-
ki, onun da bulana kadar canı çıkmış: Kitabı bir günde yalayıp yutmuş ve filmdeki kimi sahneleri çok daha iyi kavramıştım: Bununla birlikte değiştirilen bölümler de vardı-
klasik uyarlama eleştirimi de yapayım..

yucinematek'in ilk dönemlerinde Ekşi Sözlük'teki entrylerimi taşıdığımdan La Pianiste için '07'de yazdığım entry duruyor hala: Güncellemenin zamanı geldi artık hem..

Her şeyden öte Isabelle Huppert'in en iyi oyunu hala bu filmde: Bu sene kaybettiğimiz Annie Girardot anne rolünde muhteşem bir şekilde parlıyor.. Haneke'nin yönetmenliğinde ikinci bir dönemin başladığını mimliyor.. Olağanüstü müzikleri.. Benzersiz ve incelikli ayrıntılarla süslenmiş teması.. Girardot ve Huppert'in ikinci kez anne-kız olduğu.. Benoit Magimel'in de ustalıkla oynadığı: Ama Huppert -hep..

Herkese iyi seneler..

1 yorum:

Adsız dedi ki...

http://www.imdb.com/title/tt0254686/externalreviews

yazını imdb'den linkledim. diğer film yazıların için de bunu bizzat sen yapabilirsin aslında. zor bir şey değil.

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NoDerivs 3.0 Unported License.