Zodiac


'07 yapımı David Fincher filmi Zodiac, filmde de merkezi karakter olarak canlandırılan Robert Graysmith'in '86'da piyasaya sürülen aynı adlı kitabından uyarlanmış 15 farklı ödül için toplam 25 dalda aday gösterilmesine rağmen, hiçbirini kazanamayışıyla "ilginç.." bi film..

Film, zamanında California'yı sallamış (ve NY ve Japonya'da dahi taklitleri ortaya çıkmış..) Zodiac nickli katilin işlediği cinayetlere ve dedektiflerle, basını peşine takmasına rağmen yakalanamayışını anlatıyor.. Filmin protagonisti Robert, San Francisco Chronicle'da karikatürist olarak çalışıyor: Bi sabah herkesler toplantı odasına çağırılıyor: Zodiac ilk mektubunu,tehdidini, şifresini gönderiyor çünkü.. Peşi sıra mektuplar geliyor, Robert gazetesinin Zodiac konusunda yazan gazeteci Paul'la arkadaş oluyor, dedektifler sürekli araştırma yapmalarına rağmen bi sonuç alamıyorlar, zaman geçiyor, Paul işi bırakıyor, insanlar görevlerini değiştiriyor, zaman geçiyor, hala ortada bişii yok/olmuyor, olayı takıntı haline getiren Robert araştırmaya başlıyor ve bir numaralı şüpheliye ulaşıyor, onun gözlerine bakıyor, kitabı basılıyor vs..

San Francisco Polis Departmanı dosyayı 03'te kapamasına rağmen, '07'de yeniden açmış, diğer 3 departmanda (California, Napa, Solano..) da dosya hala açık tutuluyor..

Filmde olayın çözülememesine kişilerin verdikleri tepkiler farklı oluyor: Dedektiflerden bi tanesi, görevini değiştirmek için başka bi birime atama isterken, diğeri araştırmaya devam ediyor ancak kanıt bulamıyor, işinde başarılı, gayet eğlenceli bi profil çizen alkolik-gazeteci Paul Zodiac hakkında çeşitli çözümlemeler yapıp (en göze çarpanı eşcinsel olduğu yönünde..), Zodiac tarafından tehdit edilmesine rağmen işin peşini bırakmıyor, hatta önemli bilgilere polisten bile önce ulaşmasına rağmen kişisel olarak tükeniyor, Robert'sa Zodiac'ı takıntı haline getirip, işini, evliliğini dahi tehlikeye atıp, kendini rahatlatan bi sonuca ulaşıyor-
bi bakıma tipik Amerikan idealizmi diyebiliriz..

Seri katillerin meşhur olduktan sonra hayranları kendiliğinden artar: Hapisteyken yüzlerce, binlerce kadından hayran mektupları, evlilik teklifleri alanlar bile varken, Zodiac'ın patetik bi biçimde reklamını yapması açıkçası bana meydan okumadan çok, patolojik bi narsisistin hayranlık/beğenilme çabası olarak görünüyor: Öylesine muhtaç ki buna, daha ilk cinayetinde polisi arayıp güç gösterisinde bulunuyor: Hatta öyle ki, bi noktadan sonra gazetede ayrıntılarını okuduğu cinayetleri bile üstlenmeye başlıyor.. Canlı yayına bağlanmak istiyor, canlı yayında kimin konuk edilmesi gerektiğine kadar "kapris.." yapıyor (eşduyum eksikliği diyelim..) filan: Zodiac özelinde cinayet amaç diil, araca dönüşüyor-
diğer seri katillerden farklı olarak: Charles Manson da "ünlü.." olduktan sonra elindeki gücü kullanmaya oldukça heveslenmişti, ancak Zodiac daha başından itibaren adını duyurmak, "var olduğunu.." başkalarına (ve kendine..) ispatlamak için çabalıyor adeta: Bunu yaparken de her şeyden faydalanıyor: "Kesin.." olarak gerçekleştirdiği 5 cinayet olmasına rağmen, 37 vaka kendisine atfediliyor-
bunu teşkilat sorunu olarak görebileceğimiz gibi, Zodiac'ın üzerine alınmasına da bağlayabiliriz..

Robert karakteri de bu açıdan paralellik kurulabilecek benzerlikler taşıyor Zodiac'la bana kalırsa: Zira, o da varoluş sorunlarından mustarip: İşyerinde kimse ciddiye almıyor onu, işleri pek de beğenilmiyor, toplantı odalarından kibarca kovuluyor, Paul'un çöplerini karıştırıp, onu dikizliyor filan: Araştırmaya başladığında da ciddiye alınmıyor.. Zodiac'ı takıntı haline getirmesinin sebebini kendisi de bilmiyor çünkü: Sadece onun gözlerine bi an bakmak istiyor.. Kitabı raflara çıktığında Zodiac'ın gazete/tvlerde kendinden bahsedildiğini gördüğündeki gibi bi his duyumsamış mıdır?? Eet, diyebiliyorum buna..

Film genel olarak oldukça ince bi işçiliğe ve atmosfere sahip olsa da, uzun süresi handikaba dönüşüyor.. Oyunculuklar ii, ama Robert Downey Jr.. daha bi başka "parlıyor.."

Filmin benim için en güzel diyaloğuysa şu:
(Japon yemeklerini kastederek..) "Hep denemek isterdim.."
"Neden denemiyorsun??"
"Zamanım yoktu.."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NoDerivs 3.0 Unported License.