Violette Nozière


Claude Chabrol'un '78 yapımı filmi Violette Noziere, gerçek bi vakayı konu alan bi suç filmi: Ancak, film bu "suç.." mevzuunu didik didik edip Violette'i tiksinilesi bi yaratığa ya da suçun derininde yatan travmayı da göz içine sokup onu kahramana da dönüştürmüyor-
ki, konusu düşünüldüğünde ikisi de son derece müsait olmasına rağmen..

Hikayesi şu: Ailesiyle birlikte yaşayan 14 yaşındaki Violette'in (anti..) süper-kahramanlar gibi "ikili.." bi hayatı var: Ailesinin yanında makyajsız, gayet "uslu.." bi profil çizen, ödevlerini günü gününe yapıyor görünmesine rağmen, geceleri (ve fırsat bulduğu başka zamanlarda..) gizlice evden çıkıp, "elegan.." kıyafetler giyerek fahişelik yapıyor.. Bi gün doktora gittiğinde frengisi olduğunu öğreniyor, doktor bunu ailesine söylemek "zorunda.." olduğunu söyleyince, Violette ailesinin kendisinin bakire olmadığını öğreneceği için paniğe kapılıyor ve annesinden fecii tepki görüyor: Birlikte olduğu tıp öğrencisi gençten frenginin genetik olabileceğini öğrendikten sonra doktor adına mektuplar ve ilaçlar (zehir..) ilk önce annesini öldürme girişiminde bulunuyor: Annesi kurtuluyor..

Bu sırada aşık olan Violette, sevdiği adama hediyeler almaya, ona paralar vermeye başlıyor.. Birlikte bi Bugatti alma ve buralardan gidip Amerika'ya yerleşme hayalleri kurmalarına rağmen, bu gerçekleşmiyor..

Ailesini bi kez daha zehirleyen Violette, babasını öldürüyor, ancak annesi kurtuluyor-
violette babasına oranla 1/2 daha az zehir koyduğunu söylerken, annesi karışımın yarısını içtiği için kurtulduğunu söylüyor..

Tutuklanıp hapse konulan Violette, küçüklüğünde babasının tacizlerine maruz kaldığını söylediğinde annesi sadece bi gün Violette'i babasının kucağında gördüğünü söylüyor.. Violette, büyükannesinin tüm gerçeğin farkında olduğunu söyleyip, onun da mahkemeye gelmesini istiyor-
aslında o "taciz.."lerin Violette büyüdüğünde de devam ettiğini filmde görüyoruz: Ancak fiziksel bi şekilde diil de, gözle gerçekleştiriliyorlar..

Violette, sorunlu bi kız gibi görünüyor: Hayali arkadaşlar yaratıp, ailesine yalan söylüyor, onlara doktor reçeteleri yazıyor, annesinin eski bi ilişkisini şantaj malzemesi olarak kullanıp adamdan para koparıyor, fahişelik/hırsızlık yapıyor vs..
Bunların temelinde taciz yatmıyor tam olarak aslında: Violette korkunç bi baskı altında: Annesi sürekli onu kontrol altında tutmaya çabalıyor, bakire olmama ve frengi ihtimalinde ilk düşündüğü başkalarının ne düşüneceği oluyor ve Violette'i bu yüzden hırpalıyor, sokakta gördüğü komşusu "çok elegansın.." diyor vs..

Cinsellik konusuysa filmde önemli bi yer tutuyor: 14 yaşında, ergenliğin pençesindeki bi kızın fahişelik yapmaya "karar vermesi.."nin nedenleri üzerinde dururken, Violette'i aşağılamıyor film: Üzerinde durduğu iki şey var: Violette'in cinsel açlığı ve bu açlığı sürekli bastıran bi toplumsal yapı: Anne ve babasını sevişirken gözetlemesine flashbackle tanık oluyoruz.. Kırda gezintiye çıkan anne ve babasının kendisini götürmemesinden kendisinden bişii sakladıkları yönünde yorumlayan Violette, üzerindeki baskıya isyan ediyor.. Pasif-agresif gibi görünse de, aslında oldukça direkt bi saldırganlık sergiliyor..

Diğeriyse, yaşadığı taciz benzeri tecrübeler ve annesinin ikircikli tutumu: Flashbacklerden biri, birisi babasını yolcu etmeye giden Violette'i karşılayan gar görevlisinin "yılışık.." tavrı ve babasıyla arasındaki gizil erotizm.. Annesinin başka bi adamdan hala mektup alması, bunu kocasından gizlemesi de Violette'i bunu kullanmaya sevk ediyor.. Yani, kendisi kadar ailesi de "suçlu.."

Film, Violette'in ölüme mahkum edilmesine rağmen, cezasının affedilip, hapis cezasına dönüştürülmesi, sonra yine affedilip İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra özgürlüğüne kavuşmasını, evlenip 5 çocuk yapmasını ve ölmeden kısa bi süre önce tüm sivil haklarının iade edilmesini bildirerek bitiyor..

Violette'in kurduğu hayallerse aslında daha farklı bi düzen istemesinden kaynaklanıyor: Sadece erkeklerden oluşan mahkeme jürisine onlardan ne kadar tiksindiğini söylemesi bile takdire şayan..

"Benimle uyumak ister misin??
"Orospu.."
"Bunu anlayamazsın.."

*: Bu yazıyı Bourbon Princess - Dark Of Days eşliğinde yazdım..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NoDerivs 3.0 Unported License.