Irreversible


Gaspar Noe'nin '02 yapımı filmi Irreversible, hala kopardığı gürültüyle anılıyor: Filmin baştan sona akması, yangın tüpüyle adam öldürme sahnesi, filmi izleyenlerin kusarak/bayılarak salonu terk etmeleri, Seul Contre Tous'taki "Kasap.."ı yeniden görmenin getirdiği duygu-durumu/younluğu ve elbette ki 9 dklık tecavüz sahnesi (ve Monica Bellucci'nin göğüsleri/uçları..) Irreversible denilince akla ilk gelen şeyler.. Ancak bu filmi pek de sevmediğimi söylemem gerekiyor..

Önce hikayesi: Bi adam ve bi kadın var, bunlar sevgili: Kadın hamile olduğunu öğreniyor ve akşamında kadının eski sevgilisi de bunlara katılıyor ve koka-seks alemine dalıyorlar: Ancak kadın sevgilisiyle tartışıyor ve erkenden partiyi terk ediyor.. Alt geçitte tecavüze uğruyor ve tecavüz eden adam kadını komalık edene kadar dövüyor.. Deliren yeni sevgili, bunu yapanı bulmak için çabalıyor ve fakat bulduğunda adam bunun kolunu kırıyor; intikamı eski sevgili alıyor..

Filmin hikaye örgüsünde bence en dikkat çekici iki ayrıntı var: Bi tanesi: aslında tecavüz edenin kimliğini tesadüfen öğreniyor Marcus: Zira, sokak çetesindeki adamların alt geçitte bulduklarını söyledikleri çanta aslında Tenya'nın Alex'e tecavüz etmeden önce saldırdığı travestiye ait.. Fahişelerin takıldığı sokakta da kendisini soran Marcus ve Pierre'e (intikam almak için..) Tenya'yı işaret ediyor travesti.. Yani izlediğimiz sadece Marcus'un intikamı diil..
Diğeri: Alex ve Marcus yatakta uzandıklarında Alex'in ağzından dökülen ilk cümle "rüya gördüm.." oluyor.. Ve rüyasını anlatmaya başladığında "tünel.."de olduğunu söylüyor.. Ama yarım kalıyor anlatışı..
Belki de, tüm bu olup-bitenler Alex'in bilinçaltının tezahürü: Hiçbiri gerçekleşmemiş de olabilir..
Başka bi açıdansa, bu "tünel.." metaforu sadece alt geçitle bağlantılı diil: Noe'nin ilk uzun metrajı Soul Contre Tous'ta Kasap da insanların "tünel.."de yaşadıklarını savlıyordu: Yani bu monoloğu sadece ilk filmle bağ kurmak için eklemiş olabilir kendisi-
kasap'ı da filmin başına eklemesi gibi..

Film stil açısından ne kadar kusursuz ve temasına uygunsa, içerik olarak o ölçüde yavan: Özellikle ilk yarım saati görsel ve işitsel açıdan fecii zorlayan ancak olağanüstü "akan.." film, giderek sakinleşiyor.. Ancak, içerik konusu değişmiyor: En feciisinden bi homofobi deklarasyonu sunan film, seksist tavrını da olanca yıkıcılığıyla sergilemekten çekinmiyor-
suç-intikam düzlemine girmeyeceğim: Kendi adaletini fantezi dünyasında dağıtan (ve tahminimce bu şekilde "tatmin.." olan..) Noe, düşüncelerini ne zaman içi/altı dolu bi şekilde ortaya serecek, merakla beklemedeyim..

6 yorum:

Adsız dedi ki...

kusura bakma da,bu filme homofobik demek ancak cahillik olabilir.zira gaspar noe bizzat kendini rectum'da mastürbasyon yaparken koymuştur filme.biraz daha dikkat.

yucitek dedi ki...

siz (de..) kusura bakmayın ama, yönetmenin kendini rectum'da müşteri olarak yerleştirmesi de filmin homofobik olmadığı anlamına gelmez: içeriğe biraz daha dikkat..

Adsız dedi ki...

yazın çok fazla yanlış yorumlamalarla dolu. özellikle film okuması konusunda ciddi sıkıntıların olduğu belli. madem sinema hakkında blog'un var ve bu film yorumlama işini ciddiye alıyorsun, sana bazı naçizane önerilerim olacak. metafor denilen olguyu iyi kavramalısın. mesela filmin 'insanın sindirim sistemi'ni tersten işlediğine dikkat et. bu filmdeki en güçlü metafordur. rectumda başlar -ki burada tecavüzcünün ismi tenyadır bilindiği üzere, tecavüz sahnesi mide metaforudur, ve ağızda biter. öte yandan tecavüzün köprü altında olması basit bir senaryo kurgusu değil. tecavüze şahit olup kaçan insan imgesi de çok önemlidir filmde. hepsinden öte film tamamen ataerkilliği eleştirmektedir. ayrıca eski sevgili ve iktidar/iktidarsızlık konuları, intikamı alanın iktidarsız eski sevgili olması, üstelik "yanlış kişi"den intikam alınması... bunlar es geçilebiliecek şeyler değil. sana son tavsiyem, bu film hakkında biraz araştırma yap ve filmi en az 2-3 defa seyret, eklemek istediğim son şey ise bu filme 'homofobik' demen tamamen gülünç,

samimiyetle e.a.

yucitek dedi ki...

film yorumlamanın tek bi kıstasa bağlandığını bilmiyordum: ki, söylediğiniz bizi dünyada bi filmin tek bi şekilde yorumlanabileceğine çıkarır ki, bunun ne kadar saçma olduğunun bilincindesinizdir diye düşünmekteyim..
herkeslerin film yorumu kendine yani :))

ayrıca, sindirim sistemiyle ilgili bağlantınızı daha önceden ekşi sözlükte netizen olağanüstü bi şekilde kurmuştu: "yeni.." bişiiden bahsetmiyorsunuz yani.. keşke o entry yayında olsa, siz de okusaydınız.. ataerkillik eleştiri filan demişsiniz de, noe'nin kariyerini düşündüğümüzde bu küme "boş.." kalıyor malesef..
sevgiler..

Adsız dedi ki...

eşcinsellerin her "kötü" (ki filmde yanlış mı bir şey var,bu şekilde kulüplere takılan insanlar yok mu ?) gösterildiği filme direk homofobik damgasının yapıştırılmasından (ve aforoz edilmesinden) gına geldi artık.eşcinseller dokunulmaz yaratıklar falan değiller,kendileri eleştiriledebilir ve şaşırtıcı ama evet,sapık olarak falan da gösterilebilirler,kaldı ki bu yönetmenin onlardan nefret ettiği anlamına da gelmiyor.o kulüptekiler straight olsalardı yönetmen de kadın olsaydı "yeea erkekler kötü gösterilmiş bu ne ayrımcılık seksistlik" diyecek miydiniz ?

l.g

Adsız dedi ki...

film üzerinden yapılan homofobi tartışması ilginç zira heteroseksüel insanlar arasında yapılan bir eş değiştirme partisi de rectum barı benzeri karanlık korkutucu bir yerde yapılabilir hatta o haliyle filmde yer alabilirdi bu seferde hetero-çifleri kötü gösteriyor diyebilecekmiydik sanmıyorum..işin aslı şiddet ile cinsellik arasındaki organik aynı zamanda karanlık bağa yapılan sıkı bir vurgu var filmde..ne görüyoruz ki filmde başka birbirini düzenler birbirlerine vuranlar..şiddet seks döngüsü

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NoDerivs 3.0 Unported License.