Brokeback Mountain


'05 yapımı Ang Lee filmi Brokeback Mountain'in fenomene dönüştüğü günleri hatırlamak zor diil, eet.. Kimileri filmi "gay kovboylar.." olarak etiketkeyip, dalga geçerken, kimileri de Hollywood'dan "böylesi.." bi iş çıktığı/-abildiği için filmin kayda değer yönüne odaklanmışlardı.. Şu an baktığımdaysa filmden geriye kalansa Heath Ledger'ın oyunu olmuş..

Eet, Ang Lee Hollywood'un bağrında Brokeback Mountain'i hayata geçiriyor, her anlamıyla pastoral olan filmiyle imkansız bi "gay.." aşkını anlatıyor anlatmasına da, her şeyler o kadar ii ayarlanmış ki, karşımızda her ne kadar "cinsiyetsiz.." gibi durmasına rağmen, bildiğin hetero bi anlayış var..

Filmin hikayesi şu: 19 yaşlarındaki iki genç olan Jack ve Ennis fakirler ve buldukları iş de, bi koyun sürüsünün çobanlığını yapmak oluyor.. Başlarda Ennis kampta kalır ve yemek yaparken, Jack koyunların yanında kalıyor: Zaman geçtikçe yakınlaşan çift, işlerini kaybedince farklı yönlere savruluyorlar: Ennis evleniyor ve iki kızı oluyor.. Jack'se rodeo gösterilerinde tanıştığı bi kızla-
imdb'ye bakmaya üşenmek..
4 yıl sonra karşılaşan çiftimiz, hemen öpüşmeye ve sonrasında da balık tutmak üzere Brokeback'e gidiyorlar.. Ve 20 yıl boyunca yılda bikaç kez görüşüp ilişkilerine devam ediyorlar.. Bu süreçte Ennis boşanıyor, başka bi kadınla birlikte oluyor ve fakat o da yürümüyor, Jack zengin oluyor filan.. Ve sonunda Jack öl/dürül../üyor.. Ennis'se onun evinde bulduğu gömleklere bakıp bakıp ağlıyor..

Filmde iki karakter de, birer sahneyle çevrelerine "erkek.." olduklarını ispatlıyorlar: Ennis, ailesiyle gittiği bi kutlamada, Jack'se Şükran Günü'nde konuk ettiği eşinin ailesine..

Açıkçası, filmin bikaç ayrıntısı olmasa, filmi bağrıma basıp, başyapıt olarak değerlendirebilirdim.. Ve fakat, küçücük görünen ayrıntılar, daha baştan filmin anlatmaya çalıştığı öyküsünü (ve derdini..) işlevsiz kılıyor.. Eet, Ennis "tuhaf.." bi karakter, konuşmuyor, kendi de söylediği gibi eğlenceli diil, korkuyor, sadece doğduğu yerde kalmak istiyor.. Ve bütün bunlar ona engel oluyor.. Jack'se çok farklı: Meksika'ya bile gidiyor ilişki için: Sonra bi başkasıyla hayalini gerçekleştirmek istiyor..

Filmin ortalarında, Ennis'in 9 yaşındayken tanık olduğu olayı anlatması boşuna diil: Bi çiftlikte birlikte yaşamaya başlayan iki kişiden biri, birisinin korkunç bi şekilde öldürülmesi, Ennis'in mazeretlerini haklı çıkarıyor hep: Bu yüzden Jack ne kadar öfke krizleri geçirirse geçirsin, ayrılmak istesin, bunun hiçbi anlamı olmuyor.. Dahası, Jack de "aynı.." şekilde öldürülünce Ennis (daha doğrusu sistem..) haklı çıkıyor -bi kez daha: İşte o an film, ne kadar "gay friendly.." olursa olsun, kurulu düzeni yenemeyeceğimizi fısıldıyor: Ve bu tavır, beni öylesine rahatsız ediyor ki, filmle aramdaki mesafenin temeli de buna dayanıyor..
Ölen Jack oluyor, Meksika'ya giden Jack.. Bi başkasıyla ilişkiye giren Jack..
Brokeback'ten ilk indiklerinde, Jack'le ayrılan Ennis'in bi kapının oraya çöküp ağlayıp, duvarı yumruklaması inandırıcı olamıyor benim için, ya da Jack'e neden "birlikte olamayacaklarını.." açıklarken de: Dahi onu başkasına söyleme ihtimaline karşı tehdit ederken de.. Ölümünün nefret cinayetiyle olmamasını istiyor Ennis: AŞkından bile daha önce geliyor bu: İki karakterin de "ben ibne diilim.." demesi bu yüzden..

Ve -yine, bu yüzden Brokeback Mountain sadece bi "film.." olarak kalırken, tüm "ibne.." cesaretiyle imkansız aşk nasıl olur ve sistem nasıl içselleştirilmez'i müthiş bi şekilde anlatan Einaym Pkuhot başyapıt olur..

Heath olağanüstü.. Hakkaten.. Jack de gayet ii bi iş çıkarmış..
*: Bu yazıyı Cat Power - Ice Water eşliğinde yazdım..

1 yorum:

Adsız dedi ki...

gerçekten çok başarılı ve güzel bir filmdi

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NoDerivs 3.0 Unported License.