Beautiful Thing


 '96 yapımı Hettie Macdonald filmi Beautiful Thing, ilginç bir biçimde yönetmenin ilk yönetmenlik denemesi.. İlginçliği şurada ki, kendisinin sinemalarda gösterilen son filmi de Beautiful Thing.. Sonradan çeşitli diziler ve tv filmleri çekse de, ilk ve tek sinema filmiyle Gay Kimlikle/r seçkisine başlıyoruz.. Lezbiyen Kimlikle/r seçkisi zamanında "gay seçkisi de yap" diye mesaj/mail atanlara itlaf ediyorum bu seçkiyi..

Beautiful Thing, son derece ağır bir gerçek evrende geçiyor.. Ken Loach filmlerini andırır bir şekilde işçi sınıfının ortasındayız.. Anne, bar işletme lisansı almaya uğraşan bir barmen.. Bir oğlu var.. Jamie.. Gay.. Ne iş yaptığı meçhul olan bir sevgilisi var.. Zor bir çocukluk geçirdiğini, oğlunun üzerine titremesinden anlıyoruz.. Onu doyurabilmek için hırsızlık bile yapmış..
Ste var sonra, baba ve abi baskısı altında, aile içi şiddet mağduru.. Artık dayanamadığı bir noktada evi terk ediyor ve Jamie'lerde kalmaya başlıyor.. İkili sevgili oluyor..

Film, bu ağır, kimi zaman taşınamayacak kadar ağırlaşan dünyayı komediye bulayarak anlatıyor, hatta öyle ki -teşbihte hata olmaz, olağanüstü güzel film Neşeli Günler ayarında handiyse.. İngiliz mizahını seviyorsanız filmden fazlasıyla zevk alabilirsiniz.. Kimi zaman klişelere başvurmasını nasıl karşılarsınız bilemem ama: "Futboldan hoşlanmayan gay" klişesi, "tuff guy"ımızın "çek ibne ellerini" tarzındaki eşcinsel-homofobik beyanı/kavgası, aynı yatakta uyuma gerginliği (ki, Ümit Ünal'ın da bu konuda ilginç mi ilginç bir öyküsü vardır, yeri gelmişken belirteyim..) vs..

Hayat gibi bir film Beautiful Thing-
klişeye bulanmak benim de hakkım.. Tüm bu kaosun ortasındaysa Tameka Empson'ın pek şeker oyucnuluğu ve Mama Cass duruyor..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NoDerivs 3.0 Unported License.