Harry Potter Yedilemesi #1: Harry Potter And The Sorcerer's Stone


Evet, sonunda bu da oldu ve Harry Potter izlemeye başladım: Şimdiye değin hiçbir kitabını okumadığım, filmini izlemediğim seriye bulaşmayı aslında hiç düşünmüyordum; ancak bugün dvd bakarken maruz kaldığım subliminal mesajların etkisinde çok fazla kalmış olsam gerek, serinin tüm dvdlerini alırken buldum kendimi.. Yetmedi, sonra gösterimde olan son filmini de izledim-
voldemort yok ediliyor :))
Eve geldiğimde de ilk filmi takıp izledim.. Sıkıldım mı, evet, keyif aldım mı, zaman zaman..

J. K. Rowling'i İngiltere'nin en zengin kadını yapan Harry Potter serisi, tüm dünyada 450 milyondan fazla kopya satmış ve filmleri de gişeden toplamda ~7.5 milyar $ kaldırmış (bu gelir, son filmle biraz daha artacaktır muhtemelen) Dahası dvd satışları, sesli-kitapları, netten kiralanan/tvlere satılan gösterim hakları, merchandising ürünleri, soundtrack satışları vs vs derken dünyanın en büyük ticari pastalarından biri, birisine dönüştüğünü görmek hiç de zor değil..

Serinin '01 yapımı Chris Columbus yönetimindeki ilk filmi The Sorcerer's Stone, son derece vasat bir film.. Bunlara gelmeden önce filmin hikayesini kısaca açıklayayım: "Kötü" büyücü Voldemort, bir gece anne ve babasını öldürdükten sonra Harry Potter'ı da öldürmeye çalışır ve fakat bunu başaramaz: Bu olay esnasında Harry Potter'ın alnında bir iz kalır ve Harry evlatlık verilir.. Aradan geçen 11 yılda Harry muggle denilen büyücü olmayan akrabalarında kalır ve fakat her şey ondan gizlenmektedir.. En iyi büyücülük okulu olarak kabul edilen Hogwarts'tan Harry'ye kabul mektubu gelir ve çeşitli aksaklıklar yaşasa da Harry okula gitmeyi başarır..

Ancak Voldemort boş durmamıştır ve fiziksel form kazanmak için filme adını veren taşa ihtiyacı vardır: Amacına ulaşmaya çok yaklaşmışken Harry tarafından engellenir ve bir sonraki filme kadar etkisiz hale getirilir..

Öncelikle belirtmek istediğim şeyler var: Maggie Smith rolüne inanılmaz yakışmış, aynı şekilde Severus Snape rolündeki Alan Rickman da: Ve fakat Hermione rolündeki Emma Watson'ın filmdeki en kötü oyunculuğu çıkardığını belirtmem gerekiyor: Bu kadar overactinge bünyem cidden çok zor dayandı..

Başka bir sorun da kitaptaki şeyleri filme uyarlamanın zorluğundan kaynaklanıyor: Karakterlerin sürekli her şeyi açıklaması filme ciddi anlamda zarar veriyor: Benim gibi kitapları okumamışlar için geliştirilen bu yöntemin yararı olduğu kadar zararı da var, en azından diyalogları biraz daha iyi olabilirdi bence filmin..

Üstelik filmlerin karakterleri böylesine iyi-kötü diye ayırması geçmişte kaldı diye biliyordum ben: Bu kadar köşeli karakterler izlemek inanılmaz sıkıcı olduğu için Snape rolünde kendisine daha fazla alan açılan Rickman döktürüyor..

Climaxten sonraki sıkıcı hayat dersi verme sahneleri, Harry Potter'ın ne kadar da iyi olduğu filan.. Aslında bana göre olmadığını ispatlıyor filmin.. neysse,, izlemiş bulunduk..



2 yorum:

Mu dedi ki...

Yuh mağradan yeni mi çıktın lan?

enginaar dedi ki...

e iyiymis o zaman

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NoDerivs 3.0 Unported License.