Teeth


Mitchell Lichtenstein'ın '07 yapımı filmi Teeth, aslında gayet ii bi proje: Her ne kadar son kısmında saçmalasa da, ele aldığı konular hakkında bikaç laf edebiliyor..

Önce hikayesini şeyediym: Dawn, vagina dentatanın ete kemiğe (hatta dişe: oeh..) bürünmüş hali: Daha küçücükken, üvey kardeşi Brad'le havuzda oynarken, birbirlerine cinsel organlarını gösterme şeysi yapıyorlar.. Parmağını Dawn'ın kukusuna sokan Brad, yaralanıyor.. Ve bu travma onu vajinal seks yerine, anal seksi tercih eden biri, birisine dönüştürüyor..
Dawn'sa "Promise.." adındaki bi gruba üye: Grubun işleviyse, üyelerinin evlenene kadar bakir kalmalarını sağlamak şeklinde özetlenebilir.. İşte bu grubun ateşli s/avunucusu olan Dawn'ın "saf.."lığı Tobey adındaki elleri olan Edward Scissorhands'in daha genç hali gibi görünen yavrucağın gelişiyle değişiyor.. Onunla yakınlaşan Dawn, çocuun tecavüzüne uğruyor.. Ve fakat vagina dentatası yardımına koşuyor ve çocuk önce penisinden, sonra da hayatından oluyor.. Bu konu üzerine odaklanan Dawn, jinekoloğa gidiyor: Çat: Adam muayene esnasında 4 parmağından oluyor.. Sonrasında bi ilişki daha yaşayan ve onda dişleri devreye girmeyen Dawn'ın kendisi hakkında iddiaya girildiğini öğrendiği anda intikamı acı oluyor haliyle.. Ve son olarak da Brad'den intikam alan Dawn, artık bu noktadan sonra bildiğin seri-katile dönüşüyor..

Filmde de dendiği gibi, vagina dentata oldukça eski bi endişe: Böyle bi düşüncenin gelişmesine sebep olansa hadımlık endişesi haliyle.. Ve fakat, hadımlık endişesi sadece penis kopma (hatta kafa kesilme, diş/saç dökülmesi..) şeklinde kendini göstermez.. Birden fazla penise (fallik imge..) sahip olma şeklinde de karşılık bulabilir-
hentailerde bolca örneğini bulmak mümkünken, insanlık tarihindeki en popüler örnek Medusa'dır.. Saçları yerine yüzlerce yılan olan Medusa'nın hadımlık endişesinin vücut bulmuş hali olması fikrini, film de kısacık gösterdiği iki imgeyle (bi resim ve Clash Of The Titans'ın orijinal versiyonundan alınmış bi sahne..) destekliyor.. Bunun dışında -yine, orijinal Clash Of The Titans'tan aldığı bi kesmeyle (akrep kıskaçları..), Dawn'ın mastürbasyonunu bitiriyor-
bilinçaltı egemenliği..

Vagina dentatanın psikolojideki açıklamasıyla genital dönemle alakalı: Oedipus kompleksinde hadım edici figür olarak baba algılandığı için, anneyle ilişki kurma fikrinden uzaklaşıyor.. Ancak, babanın diil de annenin paranoyak bi biçimde hadım edici olarak algılandığı bi durum da var: Burada annenin babanın penisini "içine aldığı.." fikrini geliştiren çocuk, bu fallik anne imgesinden korkmaya başladığında, bu, vagina dentata olarak bilindışında kendisine yer buluyor: Annesiyle gireceği ilişkide annesinin kendisini hadım edeceğini fantazlayan çocuk, bu korkusunu diğer kadınlara da yansıtınca, cinsel ilişki deneyimleri sonradan oldukça sorunlu geçiyor haliyle..

Film, bu bilinçdışı durumu gerçek hayata taşıyarak oldukça başarılı bi sıçrama noktası yakalıyor, beden politikaları üzerine oldukça etkili cümleler de kuruyor:
Önce Promise'ten başlayalım: Bekaret olgusunun kaynağı oldukça eskilere dayanıyor.. Kadın bedeninin tahakküm altına alınmasının ilk adımlarından biri, birisi.. Filmde de, o tahakkümü devam ettiren bi grup var: Ve bu grup, bekareti tercih olmaktan çıkarıp, simgesi kırmızı bi yüzük olan grupsal bi sözleşmeyle kişinin söz hakkını elinden alıyor-
her ne kadar "gönüllülük.." esasına dayansa da, herhangi bi kişi, bu tercihini herhangi bi grubun şemsiyesi altına girmeden de yapabilir..
Dawn'ın yüzüğü atışı bu yönden olumlu..
Sonrasında film boyu karşımıza çıkan kadın-erkek ayrımı: Film, erkek bedenini, aynen kitaptaki erkek üreme sisteminin gösterilip, kadınlarınınkinin gösterilmemesi ironisiyle harmanlayıp servis ediyor.. İki "cins.." arasındaki farklılığı kör parmağım gözüne şeklinde gözümüze sokması da aynı ironinin bi parçası: Brad'i (True Romance'taki Brad Pitt gibi, eheh..) sadece yatakta değerlendiren ve "psycho.." olark kodlayan film, bi benzerini Tobey örneğinde de yapıyor: Gayet protagonist bi konumda filme başlayan ve "ideal.." bi profil çizen Tobey, Dawn'a tecavüze yelteniyor-
psycho'yu boşuna tırnak içine almadık..
Ve öbür "kahraman.." O da ne kadar naif bi profil çizse de, iddia uğruna Dawn'la birlikte oluyormuş meğer-
"erkek diil mi şekerim, hepsi aynı.."
Eet, film bu erkek imgelerini ironik bi biçimde servis ederken, toplumsal cinsiyet rollerini de sorguluyor: Dawn'ı onların arasında "yalnız.." ve "savunmasız.." bırakması, kendini korumak için de "vajinası.."ndan başka alternatif bırakmaması boşuna diil..

Çok dağıldım: Gayet keyifli bi iş Teeth..

*: Bu yazıyı Travis - Happy To Hang Around eşliğinde yazdım..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NoDerivs 3.0 Unported License.