My Son, My Son, What Have Ye Done


Werner Herzog'un '09 yapımı filmi My Son'ın televizyonda yayımlanan herhangi bir polisiye dizi bölümünden hiçbi farkı yok: Hatta onlardan bile kötü, zira süresi onların neredeyse iki katı.. Şimdi hakikaten kağıt üzerinde ilgi çekici görünen hikaye, nasıl bu kadar "çöp.." kıvamına geliyor/-ebiliyor, insan sebebini de merak ediyor: Bunun sebebi düşük bütçe filan da değil.. My Son başta oyunculuklar olmak üzere, son derece özensiz bir film: Psikolojik gerilim olma iddiasındaki film, ne bunun altını doldurabiliyor, ne de gerilim yaratmada herhangi bir beceri gösterebiliyor.. Kimisi son derece anlamsız flashbacklerle iyice dağılıp, bir türlü toparlanamadan yalpalaya yalpalaya ilerliyor.. İşin psikoloji kısmıysa son derece berbat bir düzlemde ilerliyor: Flashbackleri karakterini derinleştirmek için kullanıyor, ancak saplantılı anne-oğul, Orestes dışında başka anlamlı gönderme yapamadan karşımıza son derece karikatür bir suçlu çıkarıyor..

Hikayesiyse şöyle: Oğluna son derece saplantılı bir şekilde bağlı olan bir anne karakteri var, bu baskının altındaysa yaşamaya çalışan bir oğul.. Peru'daki tatilinde psikotik yönü ortaya çıkıyor ve günden güne kötüleşen karakter, bir sabah annesini öldürüyor.. Devreye giren dedektif, iki kişiyle (nişanlısı ve oyunun yönetmeni..) konuşup, boşlukları kısmen kapatırken, sonradan olayın iki tanığıyla da konuşup mevzuyu çözüyor.. Bu sırada gelen özel tim de suçluyu yakalıyor..
Bu kadar..

Filmin, belki de en "gerilim.."li okumasını şu düzleme taşıyabiliriz: Ya büyük bir komplo izliyorsak?? Çok saçma olduğunun farkındayım bu düşüncenin ancak, her şeyi "ortada.." olan hikaye öylesine sakil ki, açıkçası "tüm mahalle ve tanıklar aslında yalan söyleyip, masum bir insanı tutuklattılar, görüyor musun??" düşüncesi daha bi "iyi.." oluyor..

neysse,, oyunculuklara geleyim: Eğer, daha önceden Bug'ı izlediyseniz, Michael Shannon'ın aynı rolü, aynı mimikler ve donuk bakışlarla oynadığını fark etmişsinizdir ki, filmin en büyük dezavantajlarından biri, birisi de bu malesef.. Onun dışında Willem Dafoe herhangi bir varlık gösteremezken, Chloe Sevigny görece belli bir ton tuttururken, anne rolündeki Grace Zabriskie'nin neden bu kadar overacting takıldığını çözemedim.. Filmdeki en iyi performansı aksanının da yardımıyla kısacık bir sürede Loretta Devine çıkarırken, Udo Kier, her zamanki gibi fecii fetiş bir şekilde izletiyor kendisini-
aksanını yerim..

Werner Herzog'un bile muhtemelen sonradan hatırlamak bile istemeyeceği bir iş My Son: David Lynch içinse "alışıldık.." bir fiyasko..

3 yorum:

Barakuda dedi ki...

ünlü yönetmen, ünlü yapımcı, ünlü oyuncu ismi görünce ortaya çıkan sonucu zerre umursamadan şöyle süper böyle derin vırt zırt diye eleştiren tonla dantel karşısında böyle bir yorum görmek oh dedirtti bana..

""Benim adım Werner Herzog.. My Son, My Son, What Have Ye Done adlı son filmimi hem yazdım hem yönettim.. Afişe ve bilumum tanıtım öğelerine de filmimin yapımcısı David Lynch'in ismini yazdırdım ki tuzağıma çok daha fazla kişi düşürebileyim.. Willem Dafoe gibi bir ustayı, insanları "oo Willem Baba varsa izlenir hacı" diye düşündürüp gaza getirmek; Michael Shannon gibi çok yetenekli bir genç nesil oyuncuyu, kendisinin hayranlarını "ayy maykıl için ölürüm de izlerim de, keşke beni sikse" diyerekten çıldırtmak; Chloë Sevigny'yi de "off bu karı oynuyorsa kesin amı götü de açmıştır o zaman izleyelim" insanlarını sömürmek için filmime kattım.. Willem Dafoe'yu en çömez adamın bile kıvırabileceği dümdüz bir role mahkum ettim.. Michael Shannon'ı elimden geldiğince baltalamaya çalıştım ama hınzır herif gene de manyak oynadı, engel olamadım.. Chloë'yi ise beklenti içinde olan abazaları göt etmek için kullandım sadece bacaklarını azıcık ucundan göstererek.. Bu arada Udo Kier de filmime aksanlı ingilizcesiyle büyük renk attı, kendisine teşekkürlerimi bir kez daha sunuyorum.. Bazı anlarda kameranın değil de oyuncuların ve seslerin donması olayında öyle derin anlamlar aramayın.. Kameramanın burnunda sümük varmış o sırada ve oyuncuların gözleri buna takılmış, kalakalmışlar bir süre.. Bu enstantaneler montajda çok hoşumuza gidince çıkarmama kararı aldık belirtmiş olayım..

Neffe Barakuda..

Kameramı bir tabağa odaklayıp sabitledikten sonra o tabağa sıçıp eserimi 2 saat kayda alsam ve festivallere göndersem, izledikten sonra yine de beni deli gibi övecek önemli bir entel kitleye sahibim.. Bu yüzden sinema çıkışında sen ve senin gibilerden "ayıptır, yuh, yazık, dalga mı geçiyorsunuz" vs tarzı iç ve dış sesler fışkırdığını hissetmek, ve bilmek, pis pis sırıtarak "ipimle kuşağım sikimle taşağım" dememe sebebiyet veriyor anca.. Ben çok zeki bir insanım.. Bu tür filmler çekerim ve en sonunda izleyenlerin büyük bölümü hiçbir şey anlamaz mal gibi kalır.. Böylelikle ben egomu tatmin ederim ve diğer herkesi aşağılık görürüm.. Salaksın sen.. Hepiniz salaksınız.. Bağımsız film görünce götü kaybeden kör entellerim arkamdayken bana hiçbir şey olmaz.. Paran götüne girsin.. Rescue Dawn'da da 2 saatin götüne girmişti, onu da hatırla, arkanda acıyı hisset.. Öptüm..

Onkel Werner.."

bu da benim kendi çöplüğümdeki sövüşümdü, aynı ohh birazcık dahi hissedilirse ne ala, sevinirim.. ohh..

Adsız dedi ki...

her türlü eleştiriye katılıyorum,ama ben sevdim bu filmi.neden bilmiyorum,açıklamaya da kasmayacağım ama iyi değil,güzel film bu.müzikleri çok iyi bi de.

orhan dedi ki...

gerilim filmi olarak lanse edildiğini yeni öğreniyorum. müzikler de olayı bulandırmış öyleyse.

çok sığ, hatta karikatürize filmin karakterleri. hatta psikoloji öğrencileri için vaka örnekleri 101 dersi gibi parça parça verilen simgesel mizansenler dramatizasyonu da iyice yüzeyselleştirmiş. bu kadar kör gözüm parmağına olunca her şey bir adım geriye çekilip hakkaten bir komplo motifi aramak mantıklı.

kişisel olarak filmin isminden çok ümitliydim. hatta o söz filmde geçtiğinde yine de etkilenmiştim ama bu yapaylık dört gözle beklediğim katarsistik dağılmaya sekte vurdu. neyse. yaptığın özet yine çok iyiydi. tekrar tekrar gaz vermek için söylemiyorum. gerçekten faydalı oluyor.

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NoDerivs 3.0 Unported License.