Andrey Rublyov


Tarkovsky'nin '66 yapımı olmasına rağmen, resmi gösterime ancak 3 sene sonra çıkan filmi, Marketa Lazarova'yla birlikte Orta Çağ'a dair izlediğim en güzel/gerçekçi filmlerden.. Ancak Marketa'yı bu yazıda ele almayacağım..

Epizodik bir şekilde ilerleyen Andrey Rublyov'da, filme ismini veren kiliselere ikonlar işleyen sanatçının hayatına bakıyoruz.. Birden fazla temanın birlikte işlendiği filmin hikayesiyse genel olarak şöyle: Yunan ikon sanatçısı Theophanes, Kirill ve Rublyov'a bir kilise işi teklif eder: İkisi de kabul etmelerine rağmen, yola çıkacakken Kirill, cemaatten ayrılır: Zira Rublyov'a olan kıskançlığı öylesine büyük ki, bir soytarıyı ihbar eden kendisi olmasına rağmen, ihbarcının Rublyov olduğunun sanılmasından da hoşnuttur..
İşe başlayan ekip, bir türlü tam verimli çalışamamaktadırlar: Derken bulundukları yer Tatarlarca işgal edilir ve halkın çok büyük bir bölümü öldürülür.. Bu savaşta bir askeri öldüren Rublyov, "günah.." işlediği için, sessizlik yemini ederek kefaretini ödemeye başlar..
Bu sırada Prens bir çan yaptırmak ister, çan-yapıcı dahil çok fazla insan öldüğü için aramalar umutsuz bir şekilde sürerken, çan-yapıcının oğlu Boriska babasının ona çan yapmanın sırrını verdiğini söyleyerek zorla kendini kabul ettirir: Çan yapılır ve çalar..
Olağanüstü bir epik sekans gelir peşinden: Boriska babasının ona sır mır vermediğini ağlayarak itiraf ederken Rublyov sessizlik yeminini bozar ve Teslis Kilise'sindeki işten bahseder..

Evet, kabaca bu düzlemde ilerleyen film, meziyetlerini daha inanılmaz güzellikteki açılış sahnesinden itibaren göstermeye ve tuhaf, adını koyamadığım bir mistisizmle sizi kendine bağla/yıp, ak../maya başlıyor..
Dönem atmosferi yaratma konusunda çok çok üstün bir teknik başarı sağlayan filmin en güzel sahneleriyse, pek tabii ki çarmıh sahnesiyle, 21 haziran'da kutlanan pagan ateş festivali sahneleri..

Kirill'in ikiyüzlülüğü ve af dilemesi, Boriska'nın kendine olan inancı ve yaratıcılığı, Rublyov'un öldürmeyle ortadan ikiye yarılan hayatı ve inanç hesaplaşması gibi temaların yanı sıra, en dikkat çekici ayrıntı Pagan ve Hıristiyan kültürleriyle, Rus ve Tatar kültürleri arasındaki ilişki.. Ezen-ezilen ilişkisi olarak öne çıkan bu durumda, Hıristiyanlığı kabul ettikten sonra, kabul etmeyenlere baskı uygulanmasıyla, Rus köylülerinin Tatarlarca katledilmesi birbiriyle aynı: Ancak film iki ilişkide de taraf tutmuyor, olanca sakinliğiyle tarafsız kalmayı tercih ediyor..

Filmin en büyük sorunuysa, sansürden kaynaklanıyor.. Orijinal hali ~3.5 saat olan filmin dvd baskılarının hepsi daha kısa sürelere sahip: Bu baskıların da süreleri birbirlerinden farklı.. Tarkovsky'ye yönelik bu baskılarıysa daha sonraki yazılarda konuşalım..

Mükemmel bir güzellik, en sevdiğim Tarkovsky filmlerinden..

1 yorum:

orhan dedi ki...

[altyazıların çoğunu tam takip edemedim. bendeki kopyada mı bir sorun vardı bilmiyorum ama filmin frameratei de düşüktü bayağı. şarlo filmi gibi hızlı hızlı akıyordu görüntüler. filmin özetini yapmasan konuyu da tam anlayamacaktım. özet geç sen böyle. yararı oluyor ;)]

atmosfer gerçekten etkileyici. sağlam da prodüksiyon yapılmış belli. ama ben filme pek ısınamadım. belki altyazıları takip etmekte zorlanmam ve sinir bozucu hızı engellemiş olabilir. sadece şu dikkatimi çekti: bu filmde de "at" görüntüleri var. at önemli bir simge gibi sanki tarkovski için. bir de suların içindeki kurumuş ağaçlar, kavaklar vs.

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NoDerivs 3.0 Unported License.